Ağız hastalıkları ile hangi branş ilgilenir?

Ağız hastalıkları branşı genel olarak doğrudan dişlerle ilgisi olmayan, dil, yanak, dudak, damak, ağız tabanı, diş eti vb. ağız boşluğunu kaplayan yüzeylerde (ağız mukozası) görülebilen hastalıklar ve oluşumlar ile ilgilenir. Bu hastalıklar ağız içi ile sınırlı değişimler olabileceği gibi, tüm vücudu ilgilendiren bir hastalığın ağız belirtisi olarak da izlenebilir. Ağız hastalığı için doğru tanının konması büyük önem taşır.

Ağız hastalıkları için doğru tanı neden önemlidir ?

Ağız mukozasındaki banal bir değişikliğin hayati bir önemi olmasa bile tanı konamamasına / tedaviden sonuç alınamamasına bağlı “kötü bir şey olma” ihtimali düşüncesi hastalarda huzursuzluk yaratır.

Veya aksine önemli olabilecek bir işaretin atlanması / hafife alınması veya gereksiz tedavi denemeleriyle uğraşılması önemli bir zaman kaybına da neden olabilir.

Ağız hastalıkları konusunda uzmanlaşmış doktor bu konuda devreye girer, tanı koyar, tedavisini üstlenir veya tüm vücudu ilgilendiren bir tanı varsa (sistemik hastalık) gereğinde o alanla ilgili genel tıp branşlarıyla konsülte eder veya hastayı yönlendirir.

Ağızdaki her yara kanser bakımından şüpheli midir ?

Hayır, bunu söylemek mümkün değil.

Protezin vurmasından afta kadar çok çeşitli hastalıklarda yara (ülser) oluşabilir. İyileştirmek için yapılan tedavi yaklaşımı 15 gün içinde sonuç vermez ise bu yaraya şüpheli gözüyle bakılır.

Bu oluşumlar prekanseröz yada kanseröz olarak değerlendirilebilir. Prekanseröz lezyonlar olarak adlandırılan lezyonlar belirli bir süre sonra yada şartlar uygun olduğu koşulda kansere dönüşebilme riskine sahip lezyonlardır. Bu lezyonlara smear ve biyopsi yapılarak tanı konulur.

Günde 15-20 sigara içen insanlardaki değişiklikler  önemli olabilir, şüpheli durumda yıllık veya 6 aylık süreçlerle uzman kontrolü şarttır.

Protezler alerji yapar mı ?

Malzeme endüstrisinin kullandığı maddeler bakımından ihtimal oldukça azdır, fakat olabilir de. Kişide bir maddeye karşı alerji oluşmaması bir zaman sonra oluşmayacak demek değildir.

Hastaların en çok  yaptığı yanlışlık köprü-kron kaplamalardan sonra oluşmuş dişeti kızarıklığı ve şişliğini alerji olarak değerlendirmeleridir.

Bu durum kron kenarının dişeti  ile ilişkisindeki problemden doğan iltihabi bir sonuç olup bir çok hastanın düşündüğü gibi zirkonyum kullanarak çözmeye çalışmak anlamsızdır.

Dildeki değişiklikler önemli bir hastalık işareti olabilir mi ?

Ağız mukozasında belirti veren bir çok hastalık dilde de görülebilir, ama dilde hastalık değeri bulunmayan kendine has değişiklikler veya anatomik varyasyonlar da vardır.

Hastaların büyük bir kısmı bu tür normal değişiklikleri önemli gibi değerlendirip gereksiz endişeye kapılmaktadır.

Bunun haricinde ağız içinde görüntü vermeyen dil yanması sendromu gibi bir tabloda hastalarda kanser korkusu çok sık oluşmaktadır.

Unutmamak gerekir ki 15 gün içerisinde geçmeyen bir ağız içi değişikliği mutlaka ağız hastalıkları uzmanının görmesi gerekir.