Doktorlarımıza en çok sorulan ve ebeveynleri endişelendiren konuların başında flor uygulamaları gelmektedir. Son dönemde basında çıkan flor uygulamasının çocuklarda zeka geriliği ve nörotoksik etkilere yol açtığını iddia eden haberler gerçeği ne kadar yansıtmakta?

Flor nedir ?

Flor iyonu, yaşamsal değeri olan bir eser elementtir, kemikler ve gelişmekte olan dişler gibi mineralize dokulara bağlanır. Diş minesi ve dentinin yapısındaki ana mineraller olan hidroksiapatitleri daha dayanıklı olan florapatite çevirir ve dişlerin çürüğe karşı daha güçlü olmasını sağlar.

Vücuda 2 yolla alınabilir; sistemik ve topikal (yüzeysel). Sistemik olarak; florlanmış su, tuz ve sütler ile ya da flor tabletleri ile alınabilir. Topikal olarak ise diş macunları, gargaralar, jeller ve vernikler ile diş yapısına girebilir.

Yararları

Çocuklara yapılan topikal jel ve vernik uygulamaları sayesinde dişlerinin çok daha sağlam olması sağlanır. Ayrıca çocuklara özel seviyede flor içeren diş macunlarının kullanımı ağız ve diş sağlığının iyileştirilmesinde çok büyük rol oynar. Flor uygulanmasının sağlayacağı yararlar, uygulanmamasında karşılaşılacak zararlardan daha ağır basmaktadır. Zaten ülkemizdeki sistemik flor alımı şartlarında bu uygulamaların herhangi bir risk taşımadığı da açıkça belirtilmiştir.

Neden zararlı olduğu iddia ediliyor ?

Vücuda flor alınmasının çocuklarda düşük IQ ve çeşitli sağlık problemlerine yol açtığını iddia eden çalışmalar bulunmaktadır. Ancak bu çalışmalar doğal içme sularında Dünya Sağlık Örgütünün belirlediği optimum seviyeden çok daha fazla miktarda flor bulunan Çin, Moğolistan ve İran gibi ülkelerin fakir ve kırsal kesimlerinde yapılmıştır. Ayrıca bu çalışmalarda sadece flor incelenmiştir. Yani ailenin sosyoekonomik durumu, çocukların aldığı eğitim, yaşam şartları, beslenme, hava kirliliği gibi çok daha kritik faktörler çalışmaya dahil edilmemiştir. Bu sebeple yapılan çalışmaların güvenilirliği şüphe uyandırıcıdır.

Ülkemizde içme suları florlanmamaktadır. İçme suyundaki optimal flor miktarını Dünya Sağlık Örgütü 0,7-1,2 ppm arasında bildirmiştir, piyasada bulunan bizim içtiğimiz sular ise 0,025-0,58 ppm arasında flor içerir. Sistemik yolla vücuda alınan miktar son derece azdır.

Flor kullanımında dikkat edilmesi gerekenler

Bebeklerin ilk dişinin sürmesi ile diş bakımına başlanmalıdır. Bu dönemde çocuğun ilk diş hekimi ziyaretini gerçekleştirmek ve çürük açısından hangi risk grubunda bulunduğunu öğrenmek çok önemlidir.

Çocukların motor reflekslerinin henüz yeterince gelişmediği ve fırçalama esnasında diş macununu yutma riski bulunan 8-9 yaşa kadar düşük flor içerikli macunlar tercih edilmelidir. Fırçalama mutlaka ebeveyn gözetiminde yapılmalıdır.

Diş hekimi tarafından dişler sürdükten sonra yılda 2 kez yapılacak topikal uygulamalar sayesinde çocukların çürük riski çok düşürülür, yeni oluşmakta olan çürüklere tekrar mineral depolanması ve iyileşmesi sağlanır. Diş hekimi kontrolünde yapılacak uygulamalar profesyonel klinik ortamında olacağı için çocuğun jel ya da verniği yutma riski son derece düşüktür.

Türk Pedodonti Derneği’nin konu ile ilgili basın açıklamasına göre; “Çürük önlemek için kullanılan yüzeyel florür kaynakları toksik dozda florür içermemektedir ve güven vericidir. Diş hekimleri florür uygulamalarında gereken önlemleri alacak eğitim ve beceriye sahiptirler. Diş hekimlerinin önerdiği uygun miktarlarda kullanılan florür insan sağlığı üzerine hiçbir yan etki oluşturmamaktadır.”.

Tüm bu bilgiler ışığında çocuklarımıza güvenle flor uygulamalarını yaptırabilir ve daha sağlıklı dişlere sahip olmalarını sağlayabiliriz.

Tüm çocuklarımıza sağlıklı ve güzel gülüşler dileriz!